"Aydın olmɑk için önce insɑn olmɑk lâzim. İnsɑn mukɑddesi olɑndır. İnsɑn hırlɑşmɑz, konuşur, mɑruz kɑlmɑz, seçer . Aydın kendi kɑfɑsıylɑ düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. Aydını yɑpɑn; ‘uyɑnık bir şuur, tetikte bir dikkɑt ve hɑkikɑtin bütününü kucɑklɑmɑyɑ çɑlışɑn bir tecessus.." Cemil Meriç
Son Mesajlar

Şermin Çarkacı/Oyuncu Anne Kitap Analizi

Yazar By Tapusuz.seyyah on Cuma, Nisan 07, 2017 | 05:26

Baskı Tarihi:Eylül 2014                        

Sayfa Sayısı:160

ISBN:9786055286804

Yayın Evi:Elma Yayınevi

Kitabın Türü:Kadın-Erkek-Çocuk-,İnsan ve Toplum

Degerlendirmem:% 100gerçekten mükemmel bir eser.

Benim Ruh Halim: Bu kitabı okurken inanilmaz keyif aldım diyebilirim.Tıpkı delice.

Neden Bu Kitap?:Her şeyden önce ben bir babayım.Daha çok okumam gerekiyor.Yıllar sonra Ömer Bera büyümüş ve ‘baba sen çok cahil kalmışsın’ demesi benim fena halde zoruma gider.Bu durumlara maruz kalmak istemediğimden ve dahi çocuk yetiştirme alanında kendimi geliştirmek istediğimden dolayı bu kitabı okumayı elzem gördüm.

Konusu: (Arka Kapaktan)

Ah be annesi, Çocuğunu al spora götür, oradan çık baleye git, oradan çık tenise, dönüşte oyuncakçıya uğra, alabildiğini al, çeşit çeşit oyun gruplarına üye ol, odasına pahalı oyuncakları yığ, eve gelince aç televizyonu sen de elinde cep telefonun yanında otur. Aaaa noldu, o kadar koşturdun ama çocuğun yine mi mutsuz? Ev işleri, hayat telaşı, o kurs bu kurs derken büyüyüverdi çocuklar değil mi? Gel, gerçek nitelikli zamanın peşinde ol ve onunla oyna. Yeterince yaratıcı değilim ve ne yapacağımı bilmiyorum diyorsan, senin için yüzlerce oyun fikri paylaştım. Hepsi çok kolay, çok eğlenceli ve verimli. Hepsi üç çocukla bizzat denendi. Hadi sıva kollarını, birlikte mutlu çocuklar büyüteceğiz... Eğer siz de Şermin Çarkacı gibi düşünüyorsanız yani çocuğunuzla güzel ve verimli zaman geçirmenin tek yolunun şu yukarıda sayılanlar olmadığına inanıyorsanız, işte bu kitap tam size göre… Buza saklanmış penguenleri, bulgurdan yapılmış çölleri ve mavi çarşaftan denizleri çocuğunuzla paylaşmak istiyorsanız Oyuncu Anne ile tanışmanın tam zamanı… Oyuncu Anne kitabının gelirleri Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’na bağışlanmaktadır.

Kitap Analizim:

Bu kitabın beni en çok etkileyen yönü;samimi olması.Bundan daha önemlisi,dilinin halk dili olması.Nedir halk dili olması?Senin, benim gibi günlük hayatta nasıl konuşuyorsak öyle sade,akıcı,yalın bir dili var kitabın.Uygulamış olduğu metotlar günlük hayatımızda rahatlıkla kullanabileceğimiz türden.

Ben bir kitapda en çok dikkat ettiğim nokta;uygulanabilirlik!Rahatlıkla söyleyebilirim ki,kitap bol bol eylem içeriyor.Duygu yoğunlu fazlasıyla hissediliyor kitapta.3.aşama duygu seviyesi kullanılmış.Kendimden çok şey buldum bu eserde.Resmen çocukluğuma geri döndüm diyebilirim.Sıradışı bir annenin 3 çocukla hayat mücadelesi anlatılmakta.Çocuk yetiştirmek elbette önemli,ama nasıl?Annemizden,babamızdan öğrendiğimiz  geneleksel metotlar ile mi?Çocuğun dünyasını anlamadan,hissetmeden,kavramadan uygulanan davranış modelleri ile mi çocuk yetiştireceğiz?Sağlıksız,baskıcı,kalıplayan korku kültürü ile mi büyüteceğiz çocuklarımızı?Hangi anne-baba çocuklarına kötülük yapmak isterki?İstemez ise,yapılacak en etkili yöntem okumak.Okuyacağız,blinçleneceğiz,farkında olacağız neyi,nasıl yapılacağını bileceğiz.

Yaptığım araştırmalar sonucunda,toplumuz sağlık bireyler yetiştirmek adına elinden gelenin en üst seviyesini zorluyor.Okumayan,sorgulamayan,düşünmeyen ve bireye kendisi olduğu için değer vermeyen bir toplumda kişi sizce sağlıklı kalabilir mi?Elbette kalmaz,kalamadığı gibi yaşaması bile bir mucize bence.

Asıl terör bence evimizde.Çocuklara yapılan davranışlar belki fiziksel değil ama duygusal ve psikolojik şiddet haddinden fazla.Çocuğu etken değil de nasıl edilgen(pasif)yani kendime bağımlı hale getirebilirimin mücadelesini veriyoruz.Yapma-etme,onu alma,bunu kurcalama,kırma,dökme,koşma,terleme...

Ve en önemlisi çocuğun hayallerini elinden nasıl alınır ona bir güzel öğretiyoruz.Öğrettiğimiz yetmiyor,hayatının bir parçası haline almasını sağlıyoruz hemde büyük bir gururla.Sonra bunun adına ben çocuk yetiştirdim deniliyor.

Çocuk koşacak,zıplayacak,kirlenecek,düşecek,yaralanacak,deneyecek,soru soracak.Bu çocuğun doğasında olan şeyler.Bunu nasıl birer birer yok ediyoruz?Yok ederken bile farkına varmıyoruz;çünkü okumuyoruz.Çünkü biz çok bilen ama iş uygulamaya gelince yapmayan bir toplumuz.

Değerli yazarımız,geneleksel yönetemlerin işe yaramadığını görüp,sıra dışı metotlar uygulamış.Sıradışı değime bakmayın,aslında işin doğasında olan şeyleri uyguluyor.Hemde delicesine.

Bu Kitaptan Neler Öğrendim?

Bu kitap bana nasıl hayal kurmam gerektiğini öğretti.Daha doğrusu,çocukların hayal dünyasını başlarına yıkmamayı öğretti.Farkındalık geliştirme açısından çok faydalı görüyorum kitabı.Asıl mesele çocukları edilgen çocuk yapmak değil,aksine hayatın her evresinde ‘etken’ bir çocuk yapabilmek.Biz büyükler olarak çocuklarımıza yapma-etme demek yerine,onları deneysel alanlar ile buluşturmayı kendimize birer görev bilmeliyiz.İnsan deneyerek keşfeder.O yüzden ne yapıyoruz?Onların kırmasına,parçalamasına ve dahi en önemlisi soru sormalarına izin veriyoruz.Sordukları sorulara  yalan atmadan,makul,mantıklı,doğru cevaplar veriyoruz.Çünkü sorulara verilen her cevap onun birer kaderi haline gelecektir.Geleceğini sizin verdiğiniz  cevaplar şekillendirecek.Yasaklar ile büyütülmüş bir çocuğa kesinle hayır diyorum.Özgür ortamda kendini gerçekleştiren bir çocuğa kesinlikle evet diyorum.


Yazarın gözünden tavsiyeler:

Her şeyden önce bu kitabı kimler okumamalı?Yasakcı zihniyete sahip olan anne-babalar,kendi egemenlikleri tehlikeye girecek endişisesi taşıyanlar,kendine bağımlı bir çocuk yetiştirmeyi planyalanlar,soru sorulamasından nefret edenler,yapma-etme anlayışına sahip olanlar,temizlik hastası olanlar,kendini hayatın her alanında geliştiremeyen yerinde sayanlar,değişimin ve gelişimin karışında olanlar,özgür düşünme yetisini kaybedenler,okumayan,sorgulamayan zonta takımı bu kitabı kesinlikle okumasın;çünkü yüksek dozda delilik içeriyor kitap.

Yukarıda yazdıklarımı kapsamayan anene-babalar çok şanslılar;çünkü bu kitap kendini ‘deli’ hisseden herkes okusun ve okutsun.Benim bir hayalim var diyen herkes okusun ve dahi okutsun.

Şermin Çarkacı'ın Biyografisi


1982’de Berlin’de doğdum. Şans eseri başlayan bu Avrupai yaşam, bir yıl sonra sona erdi ve kendimi Anadolu’nun küçük bir köyünde buldum. Epey bir süre izledim, dinledim, şaşırdım ve yaşadım. Oralarda fazla konuşmak ayıp, uydurmak yalana eş değer, yaratıcılık ise tuhaflık sayıldığından ben de hikayelerimi anlatmayı kesip yazmaya başladım. Yazmak sürükleyiciydi, bir Edebiyat Fakültesinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kadar sürüklendim. Tahsili ilerletip yüksek lisansımı tamamladım ve para kazanabilmek gayesiyle dolanırken kendimi bir reklam ajansında reklam yazarı olarak buldum. Yaratıcılık, sabır ve uydurabilme yeteneği gerektiren bu meslekte iyi sıkıyor olmalıydım ki, işler ilerledi. Şimdilerde kerli ferli bir reklam ajansının yaratıcı grup başkanlığını yürütmekteyim. Yaratıcılığı farklı anlamış olmalıyım, iki yıl içerisinde 3 çocuk dünyaya getirerek, profesyonel bir anne oldum. Yazdığım ama basiretsizliğim yüzünden yayınlatmadığım bir çuval hikayeyi dolaba kaldırıp çocuklarla yaşadıklarımı yazmaya başladım. Esasen annelik dediğin şey zaman zaman bir çeşit bilim kurgudan, kurmacadan, zaman zaman hoş bir hikayeden öte bir şey değildi. 33 yaşında 3 çocuk annesi bir iş kadınıydım. Ve nasılsa yazdığım bir kitabı nihayete erdirebildim. ‘Başlarım Şimdi Anneliğe!’ yazarın ilk kitabıdır.

Nisan Ayı Okuma Planı

Yazar By Tapusuz.seyyah on Pazartesi, Nisan 03, 2017 | 07:01

Yaptığım gözlemler sonucunda geçen  mart ayında bir dizi eylemler gerçekleşirken,kitap  bitirme hızım baya baya düşüşe geçti.Bu bakımdan zinciri kırma eylemini hayatımın her alanında uygulama karar verdim.Beni tanımlayan iki önemli kelimelerden biri Plan,diğeri disiplindir.Her ne kadar içimdeki çocuk bunları sevsede bunları hayatımda ne yazık ki uygulayamadım.Bir farkla,hayatıma zinciri kırma eylem modeli, girdiğinden bu yana planlama ve disiplin kelimeleri daha bir anlam kazanmaya başladı.Bu bağlamda kendime bir plan hazırladım.

Nisan ayın süresince kendime 4 kitap bitirme hedefi koydum.Bunların her biri düzenli bir sekilde okunacak ve dahi bloga yazılacak.Ayın 8’ninden sonra ise,ilk video çekimlerime başlayacağım (allah kısmet ederse)

Okuma eylemini daha zevkli hale sokmak adına,bir roman veya öykü bir psikoloji kitabı okumayı planlıyorum.Böylece okuma monotonluğunu aşmış olacağım.

3-9 Nisan ayı Stefan Zweigler/Mürebbiye
10-16 Nisan ayı Adem Güneş/Annelik Sanatı
17-23 Nisan ayı Aziz Nesin/Biz Adam Olmayız
24-30 Nisan ayı Doğan Cüceloğlu/İletişim Donanımları























Aynı zamanda ileryen günlerde bitirmiş olduğum Şermin Çaracı/Oyuncu Anne ve Doğan Cüceloğlunun /İçimizdeki Çocuk adlı eserlerini(allah kısmet ederse)bloguma analizlerimi yazacağım.

Keyifle kalın

Onur Kahraman
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Tapusuz seyyah:Gezdiklerim,okuduklarım - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger